Vatozun Doğumu

"Yaz gidip güzden dönerken
Tez vuruldum ah gülerken
Şimdi tüm yollar hayırsız
Har bulur halim direnmez."

(Uzun zaman geçti, masada oturup bir şeyler yazmaya niyetlenince kalem, kağıt ve ben şaşakaldık.. Sadece dökülen bir kaç cümle.. Hepsi bu..)


Her güne yeni bir bilgi ile başlıyorum. Yaşadığım her gün benim için bir tecrübe oluyor. Neler yapıp, neler yapmamam gerektiğini öğrenmiş oluyorum en acı haliyle. Her tarafta ahkam kesen çocuk, kendisiyle baş başa kaldığında durum hiçte sanıldığı gibi devam etmiyor.

Yine en korktuğum zamanların içindeyim; kendime dönük olduğum zamanlar. Hata yapmaya müsait, yanlışın peşinden gittiğim zamanlar. -Gerçi şimdiye kadar olan süreçte ne kadar doğru işler yapmışım, o da ayrı bir konu.- Uzun bir süreliğine aklımın şalterlerini kapatıp, gönlümün peşinden gittim. Tam bu sefer o ışıklı yola girdim diyorken meğer yolun sonuna gelmişim. Yolun sonuna geldiğimde ise şarampolden yuvarlanmış ve ağır yaralı bir haldeydim. Çıktığım her yolun ortasında direksiyonun kontrolünü mutlaka ve mutlaka kaybediyorum. İşin özünde devamlı kendimi tekrar etmiş oluyorum.

Dışarıya ne kadar sağlam ve güçlü görünmeye dirensem de başımı yastığa koyduğum her andan itibaren kemirgenler sarıyor beynimi. Kendimi düşünüyorum, yapacaklarımı, yapabileceklerimi ve sonuç gayet tabi ki "otur sıfır!" Yaşamış olduklarımı birer tecrübeye dönüştürebilecek miyim onuda bilmiyorum.

Çok uzun zaman olmuştu yazmayalı, sahibi belli olmayan uzun yazılar yazmayı özledim. O yüzdendir ki; bunu kısa kesiyorum.

              Merhaba; dostlarım ve arkadaşlarım ve kardeşlerim
              Merhaba; sahil ve kayalıklar
              Merhaba; ıslak hamburger
              Merhaba; yerine hiç bir şey koyamadığım, uğruna asla bir daha kıyaslama yapamayacağım çocukluk aşkım, ilk göz ağrım; Galatasaray'ım. Bu sene ağır kaybettik şimdiden ama elbet toparlarız yeri ve vakti gelince.. Tıpkı o nefis replik gibi;

"Kuma yattık bekliyoruz.. Ses yok faça yok.. Aniden çarpacaz!"

Yorumlar